İlk evime güzel bir veda…

 Ölmeden evlenme planını devreye sokmuş bulunmaktayız 🙂 bir ay içinde nasıl hazırlanılır diyorsan 1 senede hazırlanmaktan çok daha stressiz hazırlanılıyormuş. Ameliyat tarihi alındı, düğün mekanı tutuldu, evimiz tutuldu, eşyalarım birbir paketlendi.
 Ama bir veda var ki, en yakın dostumu bir daha görmeyecekmişim gibi hissediyorum. Hiç eşyası yokken yerde minderde yaşadığım, ilk eşyasını aldığım, ilk yemeğimi pişirdiğim, ilk faturalarını kaçırdığım için elektriksiz kaldığım kısaca ilk kez tek başıma ayakta durabildiğimin tek şahidi canım öğrenci evim 🙂

En sevdiğim köşede en sevdiğim albümü takıp dağ gibi biriken bulaşıkları düşünmeden saatlerce kitap okudum. Dizileri bir daha bir daha izledim. İstediğim saatte yatıp istediğim saatte kalktım.

Misafirlerime saçma sapan sofralar kurdum, kimse durmadan makarna pişmesini yadırgamazdı 🙂 makarna soslarında tam bir gurme olduk mesela 🙂

Sorumluluğu bana dünyanın en sevgi dolu evladı olan kedimle öğrendim, ilk defa hasta mı oldu diye bir canlının başında bekledim, uyuduğunda onu özledim. Bir başkasına; bakamaz sevemez çocum aç kalır düşüncesi ile asla bırakamadım.

 Tabi bu foroğraflarda; hayvan gibi finallere çalıştığım, kötü geçtiği için böğüre böğüre ağladığım, mezun olduğumu öğrendiğimde attığım çığlık nedeniyle korkudan ödü kopan kedimi evde 3 saat bulamayışım gözükmüyor olabilir 🙂 ama bu evin bana yaşattıkları beni dünyanın en şanslı kızı yapıyor. Ne olursa olsun “Hayat kısa, kuşlar uçuyor” 🙂

Bir Cevap Yazın

Navigate
Tasarım : Blogger Tasarım