Demiştim ya, “Hoşgeldin yeni hayatım!” Çok mutluyum geldiğin için. Emindim “piremsesler” gibi geçirecektim hamileliğimi, çünkü bende öyle “kral” bi koca vardı. Peki ya geri kalanlar?…
1) Hamilelik Belirtileri
Kendi etrafında bi tur dönünce kusan, atlı karıncadan bile dönüyo diye midesi bulanan bir kız için, hamilelik hep korkutucuydu. Bugün tam 100 günlük olmama rağmen ben, bir kez bile mide bulantısı yaşamadım! Herkes çok şanslı olduğumu söylüyor da accık bulanaydı da “aa evet ben harbiden hamileyim” diyeydim. Kokuda hassaslık desen, çevremdekilerde kocasından tiksinen mi duymadım, kokuyo diye tuvalete giremeyip altına mıçan mı duymadım, makyaj malzemesi kokusuna dayanamayan mı duymadım! (maşallah ne kadar manyak varsa etrafımdaymış) Ama ben, ya ben!! Kocam hala mis gibi kokuyor, kedilerim, evim, yemekler.. Herşey eskisi gibi. Ne yiyosam hala onu yiyorum. Tek bi farkım var artık camış gibi yiyorum. Hiç doymuyorum maşallah. Bu performansla gidersem 9. ayın sonunda patates gibi yuvarlanarak istediğim yere ulaşabilirim!
Aaa evet tek bi belirtim var, “KABIZLIK!!” Ben de isterdim canım tropikal bulunmayan şeyleri çeksin, “oyk midem bulanıyooo” diye her türlü nazı niyazı yapıp kocama kendimi kucağında taşıtayım, cool bi hamile olayım diye. Ama yok, baya boktan benim muhabbetlerim 🙂 En büyük korkum da ıkınırken çocuğun içimden pırtlayıp gitmesi! Böyle bişi yaşayan yoktur di mi? Yoktur yani…
2) Doktorların felaket tellallığı
İlk öğrendiğimiz gün keseyi göremediği için dış gebelik olabilir, aman ölebilirsin diyen doktor olmayan aklımı da alarak 3 günlük kapadokya tatilimizi zehir ettiydi. 3 gün sonra keseyi görüp bu kez 6 haftalık olana kadar bebeği göremeyen başka bi doktor da boş gebelik diye geri kalan duyu organlarımı da söktü benden. 3 gün sonra gel yine bakalım dedi 6. haftada. O bebek 3 gün içinde mi oluşacak yani diye karamsarlığa girip ruh gibi dolandım durdum da, 3 günün sonunda pıt pıt atan kalbini duydum! Mucize değil de ne!
3,5 cm’ken bacak bacak üstüne atıp yattığını ve ilk tepişmelerini gördükten sonra bir daha hiç bişi için endişelenmemeye karar verdim. Down sendromu tarama testi olan 2li testi bile “gelen Allahtandır” diyerek yaptırmayacaktım da ultrason muayenesinin çok uzun sürdüğünü öğrenince, minik mucizemi daha çok görme şansını kaybetmek istemedim. Doktor orasını burasını ölçerken ben de minik hareketlerini izledim hayranlıkla.
3) Senin problem etmediğin kiloları kendine problem edenler
Evet arkadaşım öküz gibi yiyorum,evet hamilelik kiloları sonradan verilmeyebilir, ama defolup gider misin rica etsem. Hayatım boyunca 50 kilonun üstüne çıkmadım, asla kilo problemi yaşamadım. Hep özgürce yedim de şimdi içimde bir can varken mi kendimi kısıtlayacağım.
“ayy sen nası 3 aylık hamilesin?! Benim 6. ayımda göbeğim bile çıkmamıştııaa. Sen amma şişmişsin!” dediğinde kendimden utanacağımı mı sanıyorsun? Hayatımın en büyük sorusuydu zaten hamileliğinde nasıl gözüktüğün. Deli misiniz olum siz, aldığım 3 kiloyu mu dert edeyim yani?! Çok dertsizseniz siz dert edin. Evet toplamda 3 kilo aldım ama boy fakiri olduğum için accık yanaklarım falan şişti de, bundan size ne…
4)KİMSEYE SÖYLEME! diyiciler
İşte en gıcık olduğum kitle bu! Genelde yaşça büyük olanlardan ya da öyle davrananlardan oluşuyor. Herşeyi biliyor bu kişiler ve sana bilinçsizmişsin gibi davranıyor. Ne mutlu olmana ne hevesini yaşamana izin veriyor.
Tamam cınım ilk 3 ayda düşük riski çok fazla, ama accık okuyaydın bebeğin ilk hareketinden sonra bu riskin %5’in altına düştüğünü bilirdin
– Ay canoom sakın kimseye söyleme bişi falan olur, millete açıklıcam diye üzülürsün.
– Ultrasonları sakla kimseye gösterme nazar falan değer üzülürsün.
– Ay sakın doğana kadar bişi alma, sonra bakar bakar üzülürsün.
– Son aya kadar odasını falan hazırlama bişi olursa kahrolursun (üzülmenin üst leveli sanırım)
Lan bi susun!! Nolur susun!! Kötü düşüncelerinizle kötüyü çağırmayın. Doğacak diye düşünüp sevinen, onun varlığı ile hayat bulan bir kadına “Bebeğin ölebilir” demeyin!! Nası bi psikomanyaklık bu, nası bi sapkın düşüncenin ürünü! Senin arkanı döndüğün an düşüp ölmeyeceğinin garantisi var mı? Tamam bişi olabilir (her zaman her birimize olabileceği gibi) ama birine söylesem ya da söylemesem, bebeğe bişi alsam ya da almasam beni aynı şekilde mahvedecek. Farkı yok! O yüzden çok mu iyiliğimi düşünüyorsun, bana ve miniğime bir dua oku ve iyi dileklerde bulun. Nazardan mı korkuyorsun “felak ve nas” surelerini hiç mi duymadın? Allah büyük. Ben mucize olacağına inandım, bununla yeşeriyorum hayat buluyorum. Bu mutluluğuma gölge düşürme. Yapamıyorsan sadece susmayı dene…