Bebekli Tatil – Jasmin Beach Hotel

Bebekli tatil yazısını yazmadan önce aranızda, “ben tatile gittim hiç dinlenemedim, çok korkunçtu, durmadan ağladı, hiç uyumadı” gibi cümleler kuraracak olan varsa hiç boşuna okumasın. Zira onların yanına 80 hizmetçi versen yine söylenecek bişi bulacaklar. Bebek lan bu! Daha derdini ciyaklayarak anlatan minik bi canlıdan tatile gidince aydınlanma beklemek ne kadar mantıklı.
Benim şansım; Ela 20 günlükken ve 2 aylıkken Bursa’ya iki kez, 3. ayında İzmir’e üç kez gidip döndüğü için uzun yolda ne ile karşılacağımı bilmek oldu.
Yolculuğun rahat geçmesi aslında bebeğinizi ne kadar tanıdığınızla doğru orantılı. Yine de çok ayrıntılı bir iş olduğu için notlar almakta fayda var. Zira 2 saatte bavul hazırlayıp yola çıkma günleri çoook geride kaldı.

Araba yolculuğunu hemen hemen her bebek seviyor sanırım. Yine de dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.

  • 0-6 ay anakucağında – 6 aydan sonra oto koltuğunda güvenli bir yolculuk herşeyin önünde olmalı. Tamam o kemerleri bağlamak cidden sabır işi olsa da sonradan kafamı duvarlara vurmak istemiyorum.
  • Yaz tatilinin en hassas noktası sıcağın çocuk üzerindeki etkisi. Kendi adıma anakucağı Ela’nın çok terlemesine sebep oluyor. Terleyen çocuğun üşütme riski biraz daha fazla. İki gün tatil yapıcam diye acillerde sürünmek istemem açıkcası. O yüzden yanıma en az 4 tane müslin örtü aldım ve terleme durumuna göre anakucağındaki örtüyü değiştirdim.
  • Uzun yolculuklarda bebeğin anakucağında fazla oturması kan dolaşımını yavaşlatıyor. Normal sağlıklı bir insanın bile 4 saat aynı yerde oturması tehlikeli. Uzun yolculuk şoförlerinin bu yüzden 4,5 saatte bir mola vermesi 9 saatin sonunda şoför değiştirmesi zorunlu. Bu sebeple bebeğin hassas bünyesine uygun olarak davranıp 3 saati geçmeyecek şekilde molalar verdik. Bizim molaların arası biraz kısa sürdü, çünkü Savaş Ela’nın yanında sigara içemediği için her fırsatta arabadan kendini attı 🙂
  • Yine Ela’yı tanıdığım için arabada rahatlıkla uyuduğunu biliyorum. Çok uykusu geldiğinde biraz huzursuzlanıyor ama araba hareket ettiğinde uykuya dalıyor. Ama tek bi sorunumuz var, kırmızı ışıklar!! Benim cins bebeğim kırmızı ışıkta durduğumuz an uyanıyor.
  • Uyanık olduğu zamanlar içinse oyuncaklar, diş kaşıyıcıları (tatilden 1 hafta sonra diş çıkardı) çıngıraklar, hafıza kartları büyük hayat kurtarıcı. Başka bir anne; etrafının ve oyuncakların daha bilincinde olan Ela’dan büyük çocukları için yolculuktan önce alıp sakladığı minik yeni oyuncaklar ya da boyama kitapları ve etiketler ile daha uzun süre oyalanmasını sağladığını söylemişti. Bence çok mantıklı.
  • Emziren annelerin zaten çok şanslı olduğunu düşünüyorum ama tatil ve yolculuklarda ekstra şanslılar. Bizim gibi bi milyon minik eşya ile uğraşmak zorunda kalmıyorlar. Biberonlar ve kapakları, biberon deterjanı, temizleme fırçası, nasıl steril edilecekleri sorunsalı, mama kapları, termoslar, durmadan yanında bulunması gereken sıcak ve soğuk su.. Yazarken yoruldum. Çıkar memeni ver rahatlığa bak :/
  • Elaya ayrıca mama çantası yapmak zorundayım. Sıcak suyu termosuna hazır edip bir ufak şişe de soğuk su bulunduruyorum. Duruma göre ılıştırmak için. 3 bölmeli mama kabı 9-10 saat idare ediyor. Yedek emzik mutlaka her çantaya birer tane 🙂
Yolculuğu bu şekilde arka koltukta tamamladıktan sonra otele varış. Lenfoma teşhisinden sonra aylar önce yer ayırttığımız 9 günlük tatilimizi iptal etmek zorunda kalmıştık. Açıkcası içimize oturdu bu durum çünkü çok heveslenmiştik. Bu son dakika ayarlanan minik tatil bize ilaç gibi geldi.

 

 Herşey dahil oteller her zaman çocuklu aileler için daha iyi, ama buna rağmen sorup soruşturacak bi sürü konu varmış… Mesela;

  • Bebeğin nerede uyuyacağı sorunsalı. Eğer odalar kıç kadarsa ve bi de buna bebek yatağı dahil oluyorsa biraz atletik yapıda olmak gerekiyor. Ayrıca keşke bebek yatağının nasıl olduğunu önceden öğrenme şansımız olsaydı ona göre önlem alabilirdik. Bize park yatak verdiler ve içinde ne bir matı var ne yatağı. Sert tahta!! “Al bunu havlu falan ser, yatır.” durumuna getirdiler. Bu şekilde bebeğimi o sert zemine yatıramayacağıma göre aramıza alıp yatırdık ilk defa. Hayır benim koca deli yatıyor, kendim hayatta kalma yollarını buldum. Artık bacağını atacağında refleks olarak geri tepebiliyorum. Ama Ela.. Bütün gece nöbette bişi olacak mı diye tetikte yattım. Neyse ki yanında bebek olduğunun farkında uslu uslu yattı 🙂 Ertesi gün şikayet edince sağolsun yatak koydular içine.
  • Mama bebeğinin sterilizasyon sorunsalı. Normalde 4-5 yıldızlı otellerde sterilizatör, biberon ısıtıcı gibi bebek ihtiyaçları temin edilebiliyor. Ama bizim kaldığımız otelde yoktu. Oda tipi kettle verdiler. Su kaynatıp steril ettik. Mama suyunu ne idüğü belirsiz kettle’da ısıtamayacağım için bebek suyu alıp benmari usulü ısıttım.
  • Bebeğin güneşe ne zaman çıkacağı sorunsalı. Sabah güneşi ile akşam güneşi arasında kıyasıya bi rekabet var hangisinin daha zararlı hangisinin daha faydalı olduğu konusunda. Güneş lan bu, sabah da akşam da aynı ışığı veriyor, çok tepede olmadığı sürece kasmaya gerek yok bence. Ben genelde akşam 4 gibi çıkardım, akşam 4ten sonra çıkardığımda güneş kremi sürmedim. Çünkü zaten 1 saatten fazla kalmadık. Sadece denize gireceğimiz gün öğlen 2de çıktık. Gölgede oturmamıza rağmen güneş kremi sürdüm. Trukid ve mustela aldık biz. Türkiyede bulunabilecek en güvenli krem trukid ama kokusu biraz tuhaflaşıyor sürdükten sonra. Çocuk ıslak nohut gibi kokmaya başlayınca kullanmayı bıraktım.
  • Bebeğin nerede serinleyeceği sorunsalı. 18 aydan önce bir bebeğin (aşıları bitmediği için) yabancı tarafından öpülmesi bile tehlikeliyken havuza girmesi elbette doğru değil. Bizim otelin denizi de güzel değildi maalesef. Bi adım öncesinde dizime gelen su bi adım sonrasında boyumu geçiyordu. Annelik paronoyak bi takım düşünceleri barındırdığı için suya çok giremedik, Kıyıda takıldık. Havuza da birimiz bebeğe bakmak zorunda olduğu için sırayla girdik, çünkü bebekli tatil bunu gerektirir 🙂 Hep birlikte suya girmek içimizde kaldığı için şişme havuza oturma hayaliyle eve döndük.
  • Bebeğin uyuma sorunsalı. Buna çok sorunsal dememem gerek çünkü akşam yemeğinden sonra uyuma alışkanlığı olan kızım bu alışkanlığına tatilde de devam etti. Biz yemekten sonra Bodrum sokaklarına attık kendimizi, bebek arabasında çok daha rahat uyuduğu için ekstra bir uyutma çabasına da girmediğimiz için tatil bizim için rahatlık oldu.

 

Kısaca tüm bu başlıkları sorunsal olarak görmediğiniz sürece tatil oluyor. Bebek aynı bebek, ama sen aynı yerde değilsin. Bırak tadını çıkar. Ev temizlemek, toparlamak zorunda değilsin. Yemek yapıp sofra hazırlamıyor, kocanın iş gömleklerini ütülemiyorsun. Bu kadar lüks içindeyken bebeğin ağladığına sızlanan kadını da ben asla anlayamayacağım. Çünkü gerçekten bakmayı biliyorsan ailenle çıktığın tatilin tadını hiç bir şeye değişemiyorsun.
Oteli soran kişiler için de bir kaç not ekleyeceğim;
  • Genel olarak son dakika ayarlanmış olmasına rağmen gayet iyi bir otel. Temizliği konusunda bir sıkıntı çekmedik.
  • Akşam yemekleri gayet iyiyken, kahvaltıları çok vasattı.
  • Masaj yaptıracağım zaman orda çalışan kişi bizi kazıklamaya kalktı, hiç hoş bi durum değildi. Şikayetimizi ilgili yere yaptık, umarım önlem almışlardır.
  • Bebek yatağı çok eski park yataktı bana kokuyor gibi geldi, yanımızda yatırdık.
  • Asansörleri çalışmıyordu, bebek arabasını yemek yerine çıkarıp indirirken kocam bel fıtığı oldu sanırım 🙂
  • 3 havuzu gayet temizdi, ama denize geçmek için bir cadde geçmek gerekiyordu. Deniz son derece bulanık ve taşlıydı.
  • Otelin oda dizilimleri çok hoşumuza gitti, çiçekleri ağaçları balkonları baya huzur vericiydi.
  • Akşam etkinlikler oluyordu, sanırım daha çok çocuklara yönelik. Ama biz Bodrum merkeze gitmeyi tercih ettiğimiz için hiç birini görmedik.
  • Ucuz bir otel olduğu için beklentileri de ona göre ayarlamak lazım.

 

Dip Not:
Tatilde çektiğim şu video yüzünden yemediğim laf kalmadı. Çocuğumun gözüne flash tuttuğum için kör olacağını iddaa edenlerden, kendi bebeğimi böyle korkutup eğlendiğim için sorunlu bir birey yetiştirdiğime kadar.
Daha önce köprü altından geçerken aynı tepkiyi verdiği videoları eklemiştim. Her otoparka girişimizde gözlerini belerttiği için hala çok gülüyoruz. Ama bazı instasuper anneler o kadar süperler ki, bunun bir refleks olduğu hakkında en ufak bilgi sahibi değilken, fikir sahibiler 🙂 Çok gülüyoz biz aynen devam. Neyse ki kızımın bile bunun oyun olduğunu anlayacak zekası var…

 

Bir Cevap Yazın

Navigate
Tasarım : Blogger Tasarım